TÜRMOB Başkanı (Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği) Dr. Masum Türker’in part-time (yarı zamanlı) başkanlığının hem TÜRMOB’a hem de Demokratik Sol Parti’ye verdiği zararı hep birlikte seyrediyoruz. Demokratik Sol Parti’ye verdiği zarar bizi ilgilendirmez. O durum partililerin bileceği bir iş. Ancak, TÜRMOB’a kaybettirilen kan ve kamuoyunun meslek örgütümüze olan güveninin sarsılması affedilecek gibi değil.
Bir kez daha DSP Genel Başkanlığına seçilen Dr. Masum Türker’in, tüm meslek camiasına inat TÜRMOB Başkanlığını bırakmaması ayıptır ve günahtır. Bugüne kadar centilmenliklerini elden bırakmayan Oda Başkanlarımızın da sabırlarının son noktasına geldiklerini biliyoruz. Dr. Masum Türker’deki bu hırs ve ihtirası anlamak mümkün değil.
TÜRMOB Başkanlığına aday olduğu süreçte kendisine en çok destek veren kişilerden birisi olarak, daha fazla yıpranmasının ve gözden düşmesinin önüne geçmesinin gerektiğini düşünüyorum. Malum Kişi ile Polonezköy Muhasebecisi’nin dümen suyunda gitmesinin Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Grubu’nun yıpranma sürecini hızlandırdığı gözardı edilmemelidir.
Yeminli Mali Müşavirler Odaları ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odalarında yapılan seçimler sonucunda, nispi temsil sistemi ile belirlenen TÜRMOB Delegelerinin (Birlik Temsilcileri) kağıt üzerinde genel sonucuna ve yapısına bakıldığında, Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Grubu’nun birleşik olarak yüzde altmış çoğunlukta olduğu görülmektedir. Meslekte Birlik Grubu’nun ise yüzde kırk civarında bir delege gücüne sahip olduğu belirtilmektedir. Elbette bu oranlar yaklaşık değerlerdir.
Bu durum bizlere şunu göstermektedir: Eylül ayı sonu ya da Ekim ayı başında yapılacak olan TÜRMOB seçimleri büyük bir çekişmeye sahne olacaktır. Genel Başkan adaylarının niteliği seçim sonuçlarını ağırlıklı olarak etkileyecektir. Edinilen bilgiye göre, eski Gelir İdaresi Başkanı Osman Arıoğlu’nun Meslekte Birlik Grubu’nun Başkan adayı olarak seçimlere katılacağı beklenmektedir. Osman Arıoğlu, meslek kamuoyunun yakından tanıdığı birisi olarak TÜRMOB seçimlerinde iddialı bir aday olabilir. Listesindeki diğer adaylar da doğru belirlendiği takdirde oy dengesinin değişeceği öngörülmelidir.
Ayrıca, Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Grubu’nun yirmi yıllık yönetiminin yarattığı yıpranma süreci ile iktidarın gücü de belirleyici unsurlar olarak etki edecektir. TÜRMOB seçimlerinde de nispi temsil sistemi uygulanacağından sıralama önem kazanacaktır. Listeler hazırlanırken birinci sıraya Yeminli Mali Müşavir yazıldıktan sonra ikinci sıraya bir Serbest Muhasebeci Mali Müşavir aday rahatlıkla yazılabilecektir. Sonuçta grupların aldıkları oylara ve adayların sıralarına göre en fazla oy alan beş Yeminli Mali Müşavir ile dört Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ya da Serbest Muhasebeci TÜRMOB Yönetim Kurulu’na seçilmiş olacaklardır.
TÜRMOB’u bir siyasi partinin arka bahçesi haline getirerek tarafsızlığını ve bağımsızlığını kaybedenlerin, mali müşavirlik ve muhasebecilik mesleğinde yarattığı güvensizlik, meslek camiamıza telafisi çok güç zararlar vermektedir. Mali müşavirlik ve muhasebecilik mesleğinin olmazsa olmaz koşullarından olan dürüstlük, uzmanlık ve şeffaflık ilkelerini yok sayarak, sadece, serbest muhasebecilikten mali müşavirliğe geçiş sınavlarını, kelimenin tam anlamıyla özel sınav haline getirerek, sempati kazanmaya çalışmakla bindikleri dalı kestiklerinin farkına vardıklarında iş işten geçmiş olabilir.
Kendilerinin ekonomik ve siyasi geleceklerini düşünmekten, bürosunda ağır angaryalar ve acımasız haksız rekabet koşulları altında çalışarak meslek mücadelesi yapan meslektaşlarımızın sorunlarını düşünmeye fırsat bulamayanlar ve görmemezlikten gelenler, çok sevdikleri koltuklarından uzaklaşma zamanlarının geldiğini unutmamalıdırlar.
