Ahmet Akın-Yeminli Mali Müşavir

Sanatın; sağlığı, zihinsel esenliği, bilişsel işleyişi, yaratıcı yeteneği ve akademik performansı iyileştirdiği genel kabul görmüş bir standarttır. Kültürel ve yaratıcı endüstrilerin sürdürülebilir kalkınmayı sağlama ve kapsayıcı iş fırsatları yaratma potansiyeline uluslararası ilgi artmaktadır.

Bir devlet, sanat yoluyla ekonomik büyümeyi ilerletmek için tasarlanmış belirli programları veya girişimleri benimsemelidir. Devlet sanatta ekonomik büyümeyi teşvik etmeye çalışırken, kâr amacı gütmeyen kuruluşların ekonomik kalkınmaya katkıda bulunma kapasitesine sahip olmasını sağlamalıdır. 

Devletler, sanatları, toplumsal kalkınma ve sanat varlıklarını kültürel turizmi artırma olarak teşvik etmekten çeşitli şekillerde artırmak için kullanabilirler. Ayrıca yaratıcı endüstrilerini destekleyen ve güçlendiren stratejiler de benimsemelidirler. 

Yaratıcı endüstriler kırsal alanlarda ve kentsel merkezlerde sakinlere fayda sağlayabilir. Bu, sanatçıları bölgelerinin içinde ve ötesinde girişimci fırsatlarla ilişkilendirerek elde edilir. Bu birçok ekonomik kalkınma fırsatı sunar. 

Devletler, hibeler sunarak ve sanat için kamusal alan yaratarak sanatın toplum geliştirme stratejilerine dahil edilmesini destekleyebilir. Bu şekilde devletler, istikrarlı ve daha yaşanabilir topluluklar oluşturmaya yardımcı olan çok sayıda fayda elde edecektir.

Ülke ekonomisini teşvik etmede sanat ve kültürü kullanmanın önemi yadsınamaz. Sanat ve kültürle ilgili endüstriler devlet ve yerel topluluklar için doğrudan ekonomik büyüme sağlar. Toplumsal kalkınma ve yerel olanakların zenginleştirilmesi için önemli bir tamamlayıcıdır. Sanat ve kültür sektöründen oluşan endüstriler arasında el sanatları, reklam, grafik sanatlar ve kültürel turizm bulunmaktadır. 

Sanat ve kültür, iş fırsatları yaratır ve tüketici alımları ve turizm yoluyla yerel ekonomileri teşvik eder. Kültür ve sanata odaklanan turizm, gelir elde ederek devletin ekonomik büyümesine büyük katkıda bulunmaktadır. Bu yaratıcı sektör, genç yetenekli işçileri çağdaş işgücüne katılmaya çekmektedir. 

Yaratıcı endüstriler daha geniş olarak tanımlanır. Bunlar ana girdileri olarak bilgiye sahiptir ve kültürel mal ve hizmetlere ek olarak yazılım tasarımı ve internet hizmetleri gibi şeyleri içerebilir. UNESCO, bu endüstrilerin sınıflandırabileceği yollar hakkında önergeler sağlamıştır. Ancak hala uluslararası bir fikir birliği yoktur. Olması muhtemel değildir, çünkü farklı ülkeler kendileri için hangi bilgilerin yararlı olduğunu şekillendirebilecek çok farklı katılım ve odak seviyelerine sahip olacaklardır.

Kültürel ve yaratıcı endüstrilerin ekonomide oynadığı çok önemli rolü fark ederken ve desteklerken, ürettikleri benzersiz içsel değerleri gözden kaçırmamız gerekiyor.

ahmetakinmersin@gmail.com