Haberler
TELEVİZYON DİZİLERİNİN TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ | Ahmet AKIN | Yeminli Mali Müşavir | Resmi Web Sitesi
TELEVİZYON DİZİLERİNİN TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Tarih : 10.10.2011 10:12:35 | Okunma Sayısı : 476
Türkiye’de televizyon kanallarının sayısı çoğaldıkça dizilerin sayısı da hızla çoğalmakta ve geniş kitleleri etkilemektedir. Özellikle, Türkiye’de televizyon başında geçirilen saatlerin dünya ortalamasının üstünde olması yapımcıların iştahını kabartmaktadır. Popüler kültürü yerleştirmede büyük bir güç olan medya, özellikle görsel medyayla toplum üzerindeki etkisini kuvvetlendirerek sürdürmektedir.

Ahmet AKIN – Yeminli Mali Müşavir

     Türkiye’de televizyon kanallarının sayısı çoğaldıkça dizilerin sayısı da hızla çoğalmakta ve geniş kitleleri etkilemektedir. Özellikle, Türkiye’de televizyon başında geçirilen saatlerin dünya ortalamasının üstünde olması yapımcıların iştahını kabartmaktadır. Popüler kültürü yerleştirmede büyük bir güç olan medya, özellikle görsel medyayla toplum üzerindeki etkisini kuvvetlendirerek sürdürmektedir.

     Televizyon dizileri elbette olacaktır. Yanlış olan taraf, yüksek izlenme oranı kaygısıyla, gerçekler değiştirilip daha izlenebilir bir şekle sokulmakta ya da olmazlar olur yapılıp, haftalık senaryolarla insanların duygularıyla, düşünceleriyle ve beklentileriyle oynanmaktadır. Okumayı, yazmayı ve sorgulamayı sevmeyen halkımızda, gördüğü ve duyduğu ile yetinmekte, her dizide kendisine bir rol kaparak hayal alemine sürüklenmektedir. Aslında, televizyon dizilerinin sponsorlar ve reklam gelirleri ile para kazandığını düşünecek olursak, yapılmak istenenin, hızlı bir şekilde versiyon değiştiren kapitalizmin, birbirine benzeyen büyük bir tüketici toplumu oluşturma planına hizmet etmek olduğunu kolayca anlayabiliriz. Doğrudan insanın bilinç altına hitap eden, dizilerdeki sanal reklam ve ürün yerleştirme yöntemlerinin etkileri belirgin bir şekilde görülmektedir.

     Medya, bir iletişim aracı olmakla birlikte aynı zamanda bir eğitim aracı olarak da toplumda önemli bir yere sahiptir. Ancak, Türkiye’deki çarpıklık çağdaş demokratik düzenin tüm kurum ve kurallarıyla bir türlü kurulamaması nedeniyle “medyanın gücünün” GÜÇLERİN MEDYASI’na dönüşmesidir. Siyaset, ticaret ve tarikat üçgeni içine alınan medya, genelde bu üçlünün stratejileri doğrultusunda görev yapmaktadır. Çok farklı insanlara çok sayıda ve değişik iletiler gönderme gücünü arkasına alan medya iletişim araçları, kültürel üretim çıktılarını insanların yaşam alanlarının içlerine kadar kolaylıkla taşıyabilmektedirler. Toplumların varlığının sağlıklı bir şekilde sürmesi, ancak, toplumsallaşma sürecinin sağlıklı bir şekilde sürmesi ile olanaklı olacaktır. İşte bu noktada, Türkiye’de yaşanan birçok sorunun temelinde toplumsallaşma sürecindeki olumsuzluklar yatmaktadır.

     Televizyon dizileriyle, başka hayatlarda sunulan umudun, zenginliğin, başarının ve gücün içinde hayatına bir anlam katmaya zorunlu bırakılan kitlesel çoğunluk hızla yalnızlaşmaktadır. Randevular ve hafta sonu planları dizi saatlerine göre düzenlenmekte, kendi sorunlarımızı ve beklentilerimizi unutarak, dizlerdeki kahramanlar için üzülüp, onlar için sevinilmektedir. Halkın bu davranışı siyasetçilerimizin işine gelmekte, televizyon dizisi sömürüsüne bir de futbol maçları eklendiğinde işler daha da kolaylaşmaktadır. Dikkatimi çeken diğer bir nokta, her nedense TV dizilerinde türbanlı kadınların ve kızların rolü olmaz. Halbuki, onların da aşkları vardır, sevdaları vardır, yaşamdan beklentileri vardır. Dizileri en çok da onlar seyreder.

     İzlenme payı düşen dizilere derhal bir yoğun bakım, sevişme, ayrılık ve ağlama sahneleri sokuşturulmaktadır. Çünkü yapımcılar Türk halkının böyle sahnelere çok ilgi duyduklarını bilmektedirler. Zaten, ertesi gün misafirliklerinde de bu sahneler uzun uzun yorumlanacaktır. Yıllar önce çevrilen Sabun Köpüğü (Soapdish) filminde buna benzer senaryolar çok güzel “ti” ye alınmıştı.

     Sonuç olarak; TV dizileri olmalıdır. Ancak, halkı maçolaştırmaktan çok toplumsallaşma sürecinin sağlıklı bir şekilde sürmesine katkı sunmalıdır.   

10.10.2011

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu habere henüz yorum yapılmamış.
Tarih : 9.05.2025 16:04:22
GENÇLER NE İSTER?...
Devamı...

Tarih : 2.05.2025 11:42:39
SANAT ve KÜLTÜRÜN EKONOMİDEKİ YERİ...
Devamı...

Tarih : 25.04.2025 16:18:44
TÜRKİYE SİYASAL İSLAM’A DOĞRU HIZLA İLERLİYOR...
Devamı...

Tarih : 18.04.2025 12:31:12
2025’te ÖNE ÇIKAN PAZARLAMA EĞİLİMLERİ...
Devamı...

Tarih : 12.04.2025 16:40:36
ÇİN’İN ZİRVEYE YÜKSELMESİ DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDEN DAHA YAKIN OLABİLİR...
Devamı...

Tarih : 4.04.2025 15:45:44
TARIMSAL ÜRETİMDE KALİTE ve VERİMLİLİĞİN ÖNEMİ...
Devamı...

Tarih : 28.03.2025 17:49:59
LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜN EKONOMİK KALKINMA ÜZERİNDEKİ ETKİSİ DERİNDİR...
Devamı...

Tarih : 22.03.2025 14:19:08
SİGORTA SEKTÖRÜNDE İLK 5 EĞİLİM...
Devamı...

Tarih : 14.03.2025 15:27:58
ENDÜSTRİ 4.0 DEĞİŞİMİN GÜCÜ OLDU...
Devamı...

Tarih : 7.03.2025 15:45:27
EĞİTİM ÜLKELERİN GELECEĞİNİ BELİRLEYEN EN ÖNEMLİ FAKTÖRDÜR...
Devamı...

Tarih : 28.02.2025 18:15:27
FUTBOL KULÜPLERİNİN ŞİRKETLEŞMESİ...
Devamı...

Tarih : 10.02.2025 10:19:00
SPORUN ÇOCUKLARA FAYDALARI...
Devamı...

Tarih : 1.02.2025 15:30:09
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU DÜZENLENMESİ ve GÜVENCE DENETİMİ...
Devamı...

Tarih : 24.01.2025 18:30:27
AKILLI ÇAĞDA YARATICILIĞIN ROLÜ...
Devamı...

Tarih : 17.01.2025 11:30:35
YAPAY ZEKANIN GELİR EŞİTSİZLİĞİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ...
Devamı...

Tarih : 10.01.2025 17:44:29
YAPAY ZEKANIN BENİMSENMESİNE SORUMLU ve ETİK BİR DAVRANIŞLA YAKLAŞMAK ÇOK ÖNEMLİDİR...
Devamı...

Tarih : 6.01.2025 13:15:36
ZARİF ve KAPSAYICI BİR TOPLUM İNŞA ETMEKTE, SANAT ve KÜLTÜRÜN ÖNEMİ ÇOK BÜYÜKTÜR...
Devamı...

Tarih : 28.12.2024 14:42:11
MERSİN’de “SANAYİ ODASI” KURULUYOR...
Devamı...


 
Anasayfa              |               İletişim            |              Giriş Sayfam Yap              |              Sık Kullanılanlara ekle              |              Gizlilik İlkeleri
 
  Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz. ahmetakin.com.tr Copyright 2011-2025 Tüm hakları saklıdır.

URA MEDYA