Haberler
TÜRKİYE’DE “BORÇLAN ve TÜKET” EKONOMİSİNİN SONUNA GELİNDİ | Ahmet AKIN | Yeminli Mali Müşavir | Resmi Web Sitesi
TÜRKİYE’DE “BORÇLAN ve TÜKET” EKONOMİSİNİN SONUNA GELİNDİ
Tarih : 8.07.2013 10:09:30 | Okunma Sayısı : 463
Gelişmiş ülkelerle yaptığı ticarette sürekli açık veren Türkiye, gelişmekte olan ülkelerle ticaret yaparken fazla veriyor. Bunun anlamı şu: Katma değeri ve teknolojisi düşük ürünler üretmemiz, ürün yelpazesinin geniş olmaması ve uluslararasında değerli markalarımızın yer almaması. Otomotiv, hazır giyim ve konfeksiyon, kimyevi maddeler ve çelik ürünleri yerine, yüksek teknolojik ürünlerin ağırlığını artıramadığımız sürece, bu olumsuz tablo devam edecektir. Kısacası, daha çok inovasyon, daha çok Ar-Ge, daha çok marka değeri ve daha çok nitelikli eğitim.

Ahmet AKIN – Yeminli Mali Müşavir

     Yaklaşık on yıldır devam eden, borçlanarak ekonomik büyüme sağlama yönteminin su kaçırmaya başlaması, ekonomi yönetimini endişelendiriyor. Bizler, bu sistemi “Ne kadar ithalat, o kadar büyüme” olarak tarif ediyoruz. Görevi Ekonomi Bakanı olarak sunulmasına rağmen, esas işi İthalat ve İhracat Genel Müdürlüğü’nden ibaret olan, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın, yaşanan olumsuz tabloyu nasıl ifade edeceği merak ediliyor. İnşallah, “Bize nazar değdi” demez.

     Gelişmiş ülkelerle yaptığı ticarette sürekli açık veren Türkiye, gelişmekte olan ülkelerle ticaret yaparken fazla veriyor. Bunun anlamı şu: Katma değeri ve teknolojisi düşük ürünler üretmemiz, ürün yelpazesinin geniş olmaması ve uluslararasında değerli markalarımızın yer almaması.  Otomotiv, hazır giyim ve konfeksiyon, kimyevi maddeler ve çelik ürünleri yerine, yüksek teknolojik ürünlerin ağırlığını artıramadığımız sürece, bu olumsuz tablo devam edecektir. Kısacası, daha çok inovasyon, daha çok Ar-Ge, daha çok marka değeri ve daha çok nitelikli eğitim.

     Sürekli demagoji yaparak ülke yönetilemez. “Türkiyeli Başbakan”ın durmadan tekrarladığı; “Merkez Bankası döviz rezervleri 130 milyar doları aştı” propagandasında açıklama yapmak gerekiyor. Bir defa, bu döviz rezervlerinin 20 milyar doları altın, 65 milyar doları bankaların mevduat munzam karşılığı emaneti olarak verdikleri bankalara ait döviz, yaklaşık 7 milyar doları da yurtdışında çalışanlara ait para. Merkez Bankası’nın kendisine ait döviz rezervi geriye kalan 38 milyar dolar.

     Son on yılda toplanan vergiler, özelleştirme gelirleri, yurtiçi ve yurtdışı borçlanmalarla yaklaşık 1,500 trilyon doları tüketen hükümet, bugün gelinen noktada, dünya ekonomisindeki gelişmelere karşı son derece kırılgan bir ekonomik yapı ortaya koyduğunun bilincinde olmalıdır. Çok şükür (!) Cumhuriyet’in tüm kazanımlarını haraç-mezat satarak elde ettikleri gelirleri tüketim ekonomisine aktarmaktan son derece mutlu olmuşlardır. ABD Merkez Bankası’nın (FED) tahvil alımlarını azaltıyorum düşüncesinin ortaya çıkması bile, Türkiye ekonomisinde şiddetli dalgalanmalara neden olmaya yetmektedir. Dökme suyla değirmenin sürekli döndürülemeyeceğini anlamak gerekiyor.

     Sürekli tüketime yöneltilen halk, kolay borçlanarak para harcama tuzağına düşürülerek, borç yükü altında ezilmektedir. Tüketici kredisi, konut kredisi, taşıt kredisi ya da başka bir şekilde sunulan borçlanmalar büyük bir hızla artarak, borcun borçla ödenmesi kısır döngüsünü yaratmıştır. Elbette, en iyi şekilde yaşamak her insanın en doğal hakkıdır. Ancak, çeşitli oyunlarla insanları ödeyemeyeceği borç yükü altına girmeye heveslendirmek ve onu yönlendirmek, onlara yapılacak en büyük kötülüktür. 

     Pahalı enerji, istihdam üzerindeki vergi ve sosyal güvenlik yükü, yüksek ham madde maliyetleri, kayıt dışılık, verimsizlik, eğitimsizlik, taklit ve kısa vadecilik olduğu sürece Türkiye’nin marka değerler yaratması olanaksızdır. Aslında iş camiasının şu soruyu kendilerine sık sık sormaları gerekiyor: Bunca çabamıza rağmen Türkiye neden dünyada markalaşamıyor ve ekonomimiz bir türlü üst liglere çıkamıyor? Bu soruların yanıtını ben çok iyi biliyorum. Onlar da biliyor. Beklentim, onların bir öz eleştiri yaparak açıklama yapmaları.

Bir Karadeniz fıkrasıyla yazımızı sonlandıralım:

Temel, Dursun ve İdris’in parasızlıkları canlarına tak eder. Bir taraftan işsizlik bir taraftan geleceği kapkara bir siyaset... Ekonomi ve enflasyonu bırakan siyasiler devamlı kavga ederler...
Bunlar da oturur geleceğimizi, yani ekonomi, işsizlik nasıl çözülür onu tartışırlar. İdris söz alır:
-Uşaklar ben en hızlı kalkunmanun yolini buldum... Bi uçak filosu yolliyalum. New York’i bombaliyalum... Sora da Amerika bize atom atar. Teslim oluruk. Sora da Japonya gibi çikaruk ortaya aha zengin oldun...
Dursun atılır:
- Ula daha kolayi varken öyle niye edeyruk... En iyisi Amerika’ya savaş ilan edelum Beşinci Filo oriya çıkarma yapar... Savaşı kaybederuk... Ardından Almanya gibi ortaya çikaruk aha zenginsun. Sonunda Temel atılır, kafasını kaşır ve:
- Ula uşaklar ya savaşi biz kazanursak, oni hiç hesap etmedunuz...


Yorum Ekle comment Yorumlar (1)

    Bu habere henüz yorum yapılmamış.
Tarih : 9.05.2025 16:04:22
GENÇLER NE İSTER?...
Devamı...

Tarih : 2.05.2025 11:42:39
SANAT ve KÜLTÜRÜN EKONOMİDEKİ YERİ...
Devamı...

Tarih : 25.04.2025 16:18:44
TÜRKİYE SİYASAL İSLAM’A DOĞRU HIZLA İLERLİYOR...
Devamı...

Tarih : 18.04.2025 12:31:12
2025’te ÖNE ÇIKAN PAZARLAMA EĞİLİMLERİ...
Devamı...

Tarih : 12.04.2025 16:40:36
ÇİN’İN ZİRVEYE YÜKSELMESİ DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDEN DAHA YAKIN OLABİLİR...
Devamı...

Tarih : 4.04.2025 15:45:44
TARIMSAL ÜRETİMDE KALİTE ve VERİMLİLİĞİN ÖNEMİ...
Devamı...

Tarih : 28.03.2025 17:49:59
LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜN EKONOMİK KALKINMA ÜZERİNDEKİ ETKİSİ DERİNDİR...
Devamı...

Tarih : 22.03.2025 14:19:08
SİGORTA SEKTÖRÜNDE İLK 5 EĞİLİM...
Devamı...

Tarih : 14.03.2025 15:27:58
ENDÜSTRİ 4.0 DEĞİŞİMİN GÜCÜ OLDU...
Devamı...

Tarih : 7.03.2025 15:45:27
EĞİTİM ÜLKELERİN GELECEĞİNİ BELİRLEYEN EN ÖNEMLİ FAKTÖRDÜR...
Devamı...

Tarih : 28.02.2025 18:15:27
FUTBOL KULÜPLERİNİN ŞİRKETLEŞMESİ...
Devamı...

Tarih : 10.02.2025 10:19:00
SPORUN ÇOCUKLARA FAYDALARI...
Devamı...

Tarih : 1.02.2025 15:30:09
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU DÜZENLENMESİ ve GÜVENCE DENETİMİ...
Devamı...

Tarih : 24.01.2025 18:30:27
AKILLI ÇAĞDA YARATICILIĞIN ROLÜ...
Devamı...

Tarih : 17.01.2025 11:30:35
YAPAY ZEKANIN GELİR EŞİTSİZLİĞİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ...
Devamı...

Tarih : 10.01.2025 17:44:29
YAPAY ZEKANIN BENİMSENMESİNE SORUMLU ve ETİK BİR DAVRANIŞLA YAKLAŞMAK ÇOK ÖNEMLİDİR...
Devamı...

Tarih : 6.01.2025 13:15:36
ZARİF ve KAPSAYICI BİR TOPLUM İNŞA ETMEKTE, SANAT ve KÜLTÜRÜN ÖNEMİ ÇOK BÜYÜKTÜR...
Devamı...

Tarih : 28.12.2024 14:42:11
MERSİN’de “SANAYİ ODASI” KURULUYOR...
Devamı...


 
Anasayfa              |               İletişim            |              Giriş Sayfam Yap              |              Sık Kullanılanlara ekle              |              Gizlilik İlkeleri
 
  Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz. ahmetakin.com.tr Copyright 2011-2025 Tüm hakları saklıdır.

URA MEDYA