Ahmet AKIN – Yeminli Mali Müşavir

     “Kazanamayacağım Seçime Girmem”. Bu sözler eski Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan’a ait. Beyefendi(!) “çok bilmiş sözler” söylemeyi severdi. Rahatına çok düşkündü. Belediye’yi halkın bir kurumu olarak değil de kendi işletmesi gibi görürdü. Günde birkaç saat Belediye’ye uğrayarak bu işlerin yürütülebileceğini düşünürdü. Görev süresi boyunca beton-hafriyat ve dolgu alanı işlerine saplanıp kalmıştı. Sosyal belediyecilik ve halka dönük politikaların öneminden bahsedilince, “onlar da ne?’ gibisinden yüzünüze bakardı. Allah selamet versin. Mersin’in on beş yılına mal olarak, arkasına bile bakmadan çekip gitti.

     Patron’un bir kötü huyu daha vardı. Ne zaman birileri doğruyu söylese, ister basın mensubu olsun ister sade bir vatandaş, hemen hakkında dava açardı. Gazeteciler hakkında en çok dava açan Belediye Başkanı olarak Türk siyaset tarihine girdi. “Bu hizmetler Mersinliler için”, “Artık bu sahillerden denize gireceksiniz”, “Günde 150 bin ucuz ekmek halkın sofrasında”, “MERAY- Mersin Hafif Raylı Sistem” billboardlarını unutmayacağız(!).

     Mersin’de CHP’nin Macit Özcan’la seçim kazanma şansı olmadığını sıkça yazdık ve söyledik. Zannettiler ki, kendimiz için bir şeyler istiyoruz. Derdimizin CHP olduğunu anlamak istemediler. Baş sorumlular belli: Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, Mersin Milletvekilleri Ali Rıza Öztürk ve İsa Gök, İl Başkanı Faruk Akar, bazı ilçe başkanları, yanaşma medya mensupları ve ihale zenginleri... Sürekli kendini besleyen, eşi, dostu kollayıp, geniş halk kitlelerine kötü hizmet veren bir Başkan’ın kazanması sürpriz olurdu. Bana göre Macit Özcan fazla bile oy almıştır. Oyların tamamı CHP için verilmiştir.

     Mersin CHP tabanı, adaylar belirlenirken değişimden yana olduğunu her zaman ortaya koydu. Yeni vizyonlara, yeni düşüncelere ve farklı bakış açılarına gereksinim olduğunu defalarca dile getirdi. Dikkat edecek olursanız, CHP yeni isimlerle seçime girdiği yerlerde başkanlığı kazanmıştır ya da çok az bir farkla kaybetmiştir. Mezitli, Silifke, Akdeniz ve Tarsus buna örnektir. Büyükşehir, Toroslar, Anamur ve Mut’ta eskiler başarılı olamamıştır. Yenişehir’de ise beklenen oy alınamamıştır.

     Mersin’in yeni Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, 16 ay boyunca gösterdiği tempolu, programlı ve örgütlü çalışmasının karşılığını almıştır. Tecrübesini çok iyi kullanarak hak ettiği başarıyı sağlamıştır. Her zaman söylediğimiz gibi; halka rağmen hiçbir şey yapamazsınız, esas olan halkın kararıdır, uyduruk anket firmalarının değil.

     Yeni Başkanımıza küçük birkaç önerim olacak. Mersin Büyükşehir Belediye binası Mersin’e yakışmıyor. Ya adam gibi restore edilmeli ya da yeni bir bina yapılmalı. Bu arada Beyefendi’nin (!) özel asansörü de kendisiyle birlikte gönderilmeli,

      Mersin Caddelerini çirkinleştiren portakal büfeleri ile diğer korsan büfeler kaldırmalı,

      Büyükşehir Belediyesi, MESKİ ve İmar A.Ş bankamatik çalışanlarından temizlenmeli,

      Dolmuşçular düzene sokulmalı, Belediyenin otobüs sayısı en az iki katına çıkarılmalı,

      On beş yıldır unutulan sosyal belediyecilik hayata geçirilmeli ve halka dönük politikalara önem verilmeli, tüm bunlar yapılırken adaletli davranılmalı.

      Elbette, daha yazılacak ve söylenecek çok şey var. Şimdilik bu kadar.