< < < Geri Dön  |  Yazı Tarihi : 01.03.2011 02:56:53 | Okunma : 2617


CEMAAT ADALETE SIZMIŞ, KENDİ KURALLARINI UYGULUYOR

Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın yazdığı “HALİÇTE YAŞAYAN SİMONLAR-Dün Devlet Bugün Cemaat” kitabı daha çok tartışılacak gibi gözüküyor. Cemaat-yargı ilişkilerini ortaya koyan kısa bir bölümünü bilgilerinize sunuyorum:

 

   “Cumhuriyet Savcılarının görevi kamu adına soruşturma yürütmek ise, soruşturma yürütme yetkisi il savcısına aitken, neden il savcısına veya o mahkemenin savcı vekiline bilgi verilmiyor ve üst savcıların bilgisi olmamasına rağmen birilerinin haberi oluyor. Hatta yeni dalga bir operasyonun geleceğini cemaate yakın gazeteciler ve internet siteleri biliyor. Görülen o ki, bazı savcılar amir olarak il savcısına bağlı değil. Başka yerlerin talimatı ile hareket ediyor.

 

     Bu kadar açık bir durum hâlâ basit bir şey zannedilerek seyrediliyor. Hiçbir yerde bir savcı bu kadar pervasız davranamaz, davranır ise bedelini öder. Fakat şimdi görüyoruz ki bir-iki kez değil, pek çok defa kural ihlali yapılıyor. Bu sistemin ve bir yerde düzenin bozulması kalıcı etkiler yaratarak gelecek için de tehlikeli sinyaller vermektedir.

 

     Diğer yandan yapanın her yaptığı yanına kâr kalıyor. Bazı ihbarcılar hiç araştırılmıyor. Normalde tek bir kişide bulunması imkânsız, en az on kişilik bir ekibin birkaç ayda toplayacağı bilgileri içeren isimsiz, imzasız ihbar mektupları insanların suçlanması için kullanılıyor. Belli amaçlar için yazıldığı ortada olan ihbarlar kötü niyetlilerin silahına dönüşüyor. Kesin deliller üstüne kurulan hukuk sistemimiz imzasız, kimliksiz, kasıtlı amaçlar için yazıldığı belli olan ihbar mektuplar ile kim oldukları belli olmayan, söylediklerini her gün değiştiren, çoğu bulunup getirildiğinde yalan söylediği anlaşılan gizli tanıkların hayatın olağan akışına uygun olmayan beyanlarına emanet edilmiş durumdadır.

 

     Bütün bu olanları adalet teşkilatının kendi işleyişiyle ilgili sorunlar olarak görmek mümkün değildir. Bu olaylar adaleti öyle bir noktaya getirmektedir ki,  adaletsizlik organına dönüştürmektedir. Bu durum bir süre daha devam ederse olacakları akılla izah etmek mümkün olmaz.

   

     Şu çok açık ve net: Bir örgüt, cemaat adalete sızmış, kendi kurallarını uyguluyor, kendi operasyonlarını yapıyor. Ortada hukuk yok. Kimsenin numara yapmasının, bilmiyoruz demesinin anlamı yok. Bütün avukatlar, gazeteciler, polisler verilecek kararların ne olacağını merak dahi etmiyor. Zira, karar ve net olarak davaya hangi savcı ya da hâkimin bakacağı biliniyor. Herkes bu durumun farkında ama hâlâ kralın ne kadar güzel bir elbisesi var diyoruz. Kral çıplak!!

 

     Tarafsız hâkim ve savcılar hukuka göre davranırken, cemaat taraftarları örgütlü ve hukuka göre değil, cemaatin talimatına göre davranıyor. Cemaatin istemediği kişiler serbest bırakılınca bu defa cemaatin etkilediği medya o savcı ve hâkimi topa tutuyor, haksız itham ve suçlamalar, linç kampanyaları ile hâkim ve savcılar taciz ediliyor, çalıştırılamaz hale getiriliyor. Cemaatin tutuklanmasını istediği kişiler tutuklanınca bu kez bu savcı ve hâkimlere övgüler yağdırılıyor. Hukuk sistemindeki tarafsız hâkim ve savcılar korumasız, desteksiz ve zor durumda bırakılmıştır. Görülmekte olan bir dava hakkında TBMM’de bile görüşme yapılamaz şeklindeki Anayasanın, hâkimleri koruyan maddeleri neden işletilmiyor? Tüm dava dosyaları ve deliller belli yerlere servis edilerek linç kampanyaları yürütülüyor. Ama buna karşı hiçbir şey yapılmıyor.

 

     Et kokarsa tuzlanır, tuz kokarsa ne yapılır? Kurumlar ve kişiler hatalı davranırsa hukuk onların yanlışlığını bulur ve düzeltir.Ama adalet bozulursa onu kim düzeltecek? Türkiye’de adalet çürüyor. Gerçi zaten çürümüştü ama bu defa yok ediliyor. Bu durumdan herkes, en fazla da bugün bu duruma yol açanlar zarar görecek. Böyle giderse iş adaletten çıkacak ve insanlar silaha sarılacak. İnsanların hayatları, şerefleri ile bu kadar oynanırsa, onlara en yakışıksız isnatlarda bulunulursa, hayatta onurlarından başka kaybedecekleri olmayanlar, kendilerine atılan lekeyi temizlemek için her şeyi yaparlar. Bu duruma çok uzak değiliz artık.”

 

     Bu kitabı, özellikle, VATAN’ından çok cebini düşünen sanatçı takımının okuması gerekiyor.


Tarih : 2.05.2025 11:42:39
SANAT ve KÜLTÜRÜN EKONOMİDEKİ YERİ
Devamı...

Tarih : 25.04.2025 16:18:44
TÜRKİYE SİYASAL İSLAM’A DOĞRU HIZLA İLERLİYOR
Devamı...

Tarih : 18.04.2025 12:31:12
2025’te ÖNE ÇIKAN PAZARLAMA EĞİLİMLERİ
Devamı...

Tarih : 12.04.2025 16:40:36
ÇİN’İN ZİRVEYE YÜKSELMESİ DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDEN DAHA YAKIN OLABİLİR
Devamı...

Tarih : 4.04.2025 15:45:44
TARIMSAL ÜRETİMDE KALİTE ve VERİMLİLİĞİN ÖNEMİ
Devamı...

Tarih : 28.03.2025 17:49:59
LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜN EKONOMİK KALKINMA ÜZERİNDEKİ ETKİSİ DERİNDİR
Devamı...

Tarih : 22.03.2025 14:19:08
SİGORTA SEKTÖRÜNDE İLK 5 EĞİLİM
Devamı...

Tarih : 14.03.2025 15:27:58
ENDÜSTRİ 4.0 DEĞİŞİMİN GÜCÜ OLDU
Devamı...

Tarih : 7.03.2025 15:45:27
EĞİTİM ÜLKELERİN GELECEĞİNİ BELİRLEYEN EN ÖNEMLİ FAKTÖRDÜR
Devamı...

Tarih : 28.02.2025 18:15:27
FUTBOL KULÜPLERİNİN ŞİRKETLEŞMESİ
Devamı...

Tarih : 10.02.2025 10:19:00
SPORUN ÇOCUKLARA FAYDALARI
Devamı...

Tarih : 1.02.2025 15:30:09
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU DÜZENLENMESİ ve GÜVENCE DENETİMİ
Devamı...

Tarih : 24.01.2025 18:30:27
AKILLI ÇAĞDA YARATICILIĞIN ROLÜ
Devamı...

Tarih : 17.01.2025 11:30:35
YAPAY ZEKANIN GELİR EŞİTSİZLİĞİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Devamı...


 
Anasayfa              |               İletişim            |              Giriş Sayfam Yap              |              Sık Kullanılanlara ekle              |              Gizlilik İlkeleri
 
  Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz. ahmetakin.com.tr Copyright 2011-2025 Tüm hakları saklıdır.

URA MEDYA