< < < Geri Dön  |  Yazı Tarihi : 01.03.2011 03:05:46 | Okunma : 2278


MEHMETÇİĞİN CANI BU KADAR UCUZ MU

“Türk” kelimesini ağızlarına almaktan korkan, vatan ve bayrak sevgisinden yoksun, Cumhuriyet ilkelerini yok etmeye çalışan siyaset bezirganlarına sesleniyoruz: “Boşuna heveslenmeyin. Mustafa Kemal’in Çocukları bu ülkeyi bölmenize, kanı ve canı pahasına izin vermeyecektir.”

       Gazze’dekileri ülkesindeki insanlardan daha çok seven Başbakan’ın, gözü sulu Başbakan Yardımcısı’nın ve kime hizmet ettiği bir türlü anlaşılamayan Dışişleri Bakanı’nın, yaşadığımız tehlikenin farkına varabilmeleri için daha kaç askerimizin şehit olması gerekiyor. Cumhurbaşkanımız hakkında pek fazla bir şey söylemeye gerek yok. Yurtdışı seyahatlarından fırsat bulup da Türkiye’nin sorunlarına fazla zaman ayıramıyor.

       Açılım adı altında, Habur sınır kapısında törenlerle karşılanan PKK’lı teröristleri gördüğümüz zaman, terör örgütüyle gizli bir pazarlığın yapıldığı sıkça söylenmeye başlanmıştı. O günkü senaryoyu hazırlayanlar, bugün gelinen noktada, terör örgütüyle pazarlık yapılamayacağını anlamış olmalıdırlar.

     Yaklaşık yirmi beş yıldır mücadele ettiğimiz ve yirmi beş binden fazla insanımızı kaybettiğimiz terör mücadelesinde, 2002 yılından beri iktidarda bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin başarılı olduğu söylenemez. Siyasal iktidar, Devleti tüm kurum ve kurullarıyla ele geçirme sevdasından vazgeçmedikçe, terörle mücadelede başarı sağlanamayacağı bilinen ve beklenen bir gerçektir.

      Eli kolu bağlanan Silahlı Kuvvetler,  parçalı bulutlu Milli İstihbarat Teşkilatı ve tek tip örgütlenme yapısına sokulmaya çalışılan Emniyet Teşkilatı ile terörle mücadele edilemeyeceği gibi genel güvenlik de sağlanamayacaktır. Sürekli birbirlerinin açığını arayan bu kurumların, bu işlerle uğraşmaktan esas görevlerine odaklanmakta zorluk çektikleri hissedilmektedir.  Bunlara bir de Ordu’sunu kendisine rakip gören Hükümeti eklediğimiz zaman, ne kadar büyük bir paradoks yaşadığımız görülmektedir.

      PKK terör örgütünün başta ABD, Avrupa Birliği ülkeleri ve İsrail olmak üzere birçok ülke tarafından resmi olmayan kanallardan para, silah ve organizasyon açısından desteklendiği biliniyor. PKK’nın uyuşturucu, silah, insan kaçakçılığı ve haraç olarak toplanan paralarla ayakta durduğu ortada iken, bu paraların kaynakları kurutulmadan yapılan her plan ve söylenen her söz havada kalacaktır.

      İsteyen herkesin elini kolunu sallayarak gidip geldiği sınırlarımızın kontrol ve güvenliği sağlanmadan, terör örgütünün Türkiye’deki işbirlikçilerinin ve yandaşlarının para, lojistik ve istihbarat desteklerinin önüne geçilmeden yapılan mücadeleden sonuç alınması çok güç olacaktır. 

     Terörle mücadelede baş rolde olması gereken Silahlı Kuvvetlerimizin, şayet varsa hükümet tarafından yerine getirilmeyen taleplerini bilmek, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının en doğal hakkıdır. Irak’ın kuzeyindeki kamplarda barınan teröristlerin sınırlarımızı aşarak karakollarımıza saldırmasına daha ne kadar süre izin verilecektir.  Anneler, Babalar gencecik evlatlarını komutanlarına emanet ederek askere göndermektedirler. Göz göre göre ve kurbanlık koyun gibi karakollarda ölümü beklemek ne dereceye kadar doğrudur. Gerekirse, o karakolların etrafı çelik duvarlarla örülmelidir. Terör örgütünün Irak’taki kampları için, “O kamplar artık bizim için BBG (Biri Bizi Gözetliyor) evi gibi” diyen eski Genel Kurmay Başkanımızın şehit haberlerini aldığında ne düşündüğü çok merak edilmektedir. Gelişmeler ne olursa olsun, Türk halkının ordusuna olan güveni tamdır ve ordumuz her vatandaşımız için kutsal bir kurumdur. Çünkü, onlar, Mustafa Kemal’in askerleridir.

     Kürt kökenli yurttaşlarımız için son yıllarda uygulamaya konulan dildeki, eğitim ve kültürdeki haklar son derece önemli atılımlardır. Bunların yanında Güneydoğu Bölgesindeki ekonomik gelişmeler ve altyapı çalışmaları da  gözden kaçırılmamalıdır.  Güneydoğu’da yaşayan kürt kökenli yurttaşlarımızın da büyük bir çoğunluğu terör eylemlerine karşıdır. Onlar da şunu çok iyi bilmektedirler. PKK’nın taleplerinin  demokrasi,  insan hakları, düşünce ve ifade özgürlüğünden çok, ayrı bayrak ve ayrı devlet olduğudur. Siyasal iktidarın bu gerçeği görmemezlikten gelerek hareket etmesi son derece yanlıştır.

     Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; “Ne mutlu Türküm diyene.”  


Tarih : 2.05.2025 11:42:39
SANAT ve KÜLTÜRÜN EKONOMİDEKİ YERİ
Devamı...

Tarih : 25.04.2025 16:18:44
TÜRKİYE SİYASAL İSLAM’A DOĞRU HIZLA İLERLİYOR
Devamı...

Tarih : 18.04.2025 12:31:12
2025’te ÖNE ÇIKAN PAZARLAMA EĞİLİMLERİ
Devamı...

Tarih : 12.04.2025 16:40:36
ÇİN’İN ZİRVEYE YÜKSELMESİ DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDEN DAHA YAKIN OLABİLİR
Devamı...

Tarih : 4.04.2025 15:45:44
TARIMSAL ÜRETİMDE KALİTE ve VERİMLİLİĞİN ÖNEMİ
Devamı...

Tarih : 28.03.2025 17:49:59
LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜN EKONOMİK KALKINMA ÜZERİNDEKİ ETKİSİ DERİNDİR
Devamı...

Tarih : 22.03.2025 14:19:08
SİGORTA SEKTÖRÜNDE İLK 5 EĞİLİM
Devamı...

Tarih : 14.03.2025 15:27:58
ENDÜSTRİ 4.0 DEĞİŞİMİN GÜCÜ OLDU
Devamı...

Tarih : 7.03.2025 15:45:27
EĞİTİM ÜLKELERİN GELECEĞİNİ BELİRLEYEN EN ÖNEMLİ FAKTÖRDÜR
Devamı...

Tarih : 28.02.2025 18:15:27
FUTBOL KULÜPLERİNİN ŞİRKETLEŞMESİ
Devamı...

Tarih : 10.02.2025 10:19:00
SPORUN ÇOCUKLARA FAYDALARI
Devamı...

Tarih : 1.02.2025 15:30:09
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU DÜZENLENMESİ ve GÜVENCE DENETİMİ
Devamı...

Tarih : 24.01.2025 18:30:27
AKILLI ÇAĞDA YARATICILIĞIN ROLÜ
Devamı...

Tarih : 17.01.2025 11:30:35
YAPAY ZEKANIN GELİR EŞİTSİZLİĞİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Devamı...


 
Anasayfa              |               İletişim            |              Giriş Sayfam Yap              |              Sık Kullanılanlara ekle              |              Gizlilik İlkeleri
 
  Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz. ahmetakin.com.tr Copyright 2011-2025 Tüm hakları saklıdır.

URA MEDYA