< < < Geri Dön  |  Yazı Tarihi : 01.03.2011 03:10:15 | Okunma : 2225


TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE SALDIRILAR YOĞUNLAŞIYOR

     Son yıllarda gerek iç ve gerekse dış düşmanlar Türkiye Cumhuriyeti  Devleti’nin zayıflatılması faaliyetlerine hız vermiş durumdalar. Bu emellerine ulaşabilmek için hazırlamış oldukları stratejik planlarının en önemli parçasını da Türk Silahlı Kuvvetlerinin imajının ve güvenilirliğinin tartışma konusu yapılmasını sağlamanın oluşturduğu anlaşılmaktadır. Dünya politikalarına yön veren Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve Almanya gibi ülkelerin, istikrarlı ve güçlü bir Türkiye’den her zaman rahatsızlık duyacakları bilinen bir gerçektir. Bölgemiz devletlerinden İran, İsrail ve Irak’ın da aynı düşüncelerde olduğu gözardı edilmemelidir.

     Unutulmaması gerekir ki, Cumhuriyet İlkelerine, Atatürk Devrimlerine ve vatan sevgisine sonsuz bağlılığı olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ni, davalar açarak sindirmek olanaklı değildir. Elbette ki, Silahlı Kuvvetler mensupları içindeki darbe heveslileri, yolsuzluk yapanlar, disiplinsiz davrananlar ve irticacı faaliyetlerinde bulunanlar mutlaka temizlenmelidir. Geçen yıl 30 Ağustos törenleri için Genelkurmay Başkanlığı’nın bilbordlara astığı “GÜÇLÜ ORDU GÜÇLÜ TÜRKİYE” sözlerini bile polemik konusu yapanlar, her iki kelimenin bir bütün olduğunu çok iyi biliyorlardı. Türkiye’yi Ordusundan ve Orduyu Türkiye’sinden ayrı görmek kötü niyetten başka birşey değildir.   

    Türkiye’nin bütünlüğünü bozmaya çalışan dış güçlerin, Türkiye içinde her zaman işbirlikçileri olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Bugün nasıl ki, PKK terör örgütünü taşeron olarak kullanıyorlarsa, daha önceki dönemlerde de başka kuruluş ve örgütleri kullanıyorlardı.

     Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal birlik ve bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemlerin son yıllarda yoğunluğunu artırarak devam etmesini, Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti ciddi ciddi düşünmeli ve değerlendirmelidir. Şu soruyu kendilerine sık sık sormalıdırlar: “Hükümetimizin istikrarsız, kararsız ve günübirlik politikaları, şer cephesine cesaret mi vermektedir?” İktidarlar gelip geçicidir. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti sonsuza kadar yaşayacaktır.

     Ulusal birlik ve bütünlüğümüze en fazla önem vermesi gereken kişilerden birisi Başbakan olmalıdır. Ancak, Başbakan’ın sürekli olarak Türkiye Cumhuriyeti otuzaltı etnik kimlikten oluşmaktadır sözlerini tekrarlaması, etnik kimlikler ayrımını çağrıştırmaktadır. Herkes hangi etnik kökenden ve mezhepten geldiğini çok iyi bilmektedir. Zaten, dünya ülkelerinin tamamı değişik etnik kökenlerin birlikteliğinden oluşmaktadır. Önemli olan vatandaşlık haklarının toplumun tüm fertleri tarafından özgürce ve hiçbir baskı altında kalmadan kullanılabilmesidir. Başbakanımızın etnik köken üzerinde bu kadar çok durması, kendisinin etnik kökeninin ne olduğu konusunda bende merak uyandırdı.    

     Son günlerde siyasal iktidar tarafından gündemde tutulmaya çalışılan diğer bir konu da “Osmanlılık” konusudur. Osmanlı İmparatorluğu’ndan, yanlışları ve doğrularıyla her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gurur duymaktadır. Osmanlı İmparatorluğu bizim şerefli tarihimizin önemli bir parçasıdır. Zaten, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, İmparatorluğun enkazından mucizevi bir şekilde yaratılan bir devlet değil midir? Yeniden Osmanlılığa özenmek ve özendirmek geriye dönüşten başka birşey değildir.

     Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’nün, silah arkadaşları ile birlikte Cumhuriyeti kurmalarına şükretmemiz gerekirken, Cumhuriyet’i çeşitli yollarla ve yöntemlerle zayıflatmaya çalışmak, düşmanlarımızdan başka kimseye fayda getirmeyecektir. Bunları yazarken, Cumhuriyet döneminde yapılan haksızlıkların ve hataların üstü kapatılsın demiyorum. Yeter ki, aynı haksızlıklar ve hatalar tekrarlanmasın, düşünce ve ifade özgürlüğünün önü kesilmesin, çoğulcu ve katılımcı demokratik düzen tüm kurum ve kurallarıyla yaşama geçirilsin.

     Çanakkale’yi, İnönü’yü, Dumlupınar’ı, Sakarya’yı unutmadan, Çağdaş Cumhuriyetimizi korumak ve kollamak zorundayız.


Tarih : 2.05.2025 11:42:39
SANAT ve KÜLTÜRÜN EKONOMİDEKİ YERİ
Devamı...

Tarih : 25.04.2025 16:18:44
TÜRKİYE SİYASAL İSLAM’A DOĞRU HIZLA İLERLİYOR
Devamı...

Tarih : 18.04.2025 12:31:12
2025’te ÖNE ÇIKAN PAZARLAMA EĞİLİMLERİ
Devamı...

Tarih : 12.04.2025 16:40:36
ÇİN’İN ZİRVEYE YÜKSELMESİ DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDEN DAHA YAKIN OLABİLİR
Devamı...

Tarih : 4.04.2025 15:45:44
TARIMSAL ÜRETİMDE KALİTE ve VERİMLİLİĞİN ÖNEMİ
Devamı...

Tarih : 28.03.2025 17:49:59
LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜN EKONOMİK KALKINMA ÜZERİNDEKİ ETKİSİ DERİNDİR
Devamı...

Tarih : 22.03.2025 14:19:08
SİGORTA SEKTÖRÜNDE İLK 5 EĞİLİM
Devamı...

Tarih : 14.03.2025 15:27:58
ENDÜSTRİ 4.0 DEĞİŞİMİN GÜCÜ OLDU
Devamı...

Tarih : 7.03.2025 15:45:27
EĞİTİM ÜLKELERİN GELECEĞİNİ BELİRLEYEN EN ÖNEMLİ FAKTÖRDÜR
Devamı...

Tarih : 28.02.2025 18:15:27
FUTBOL KULÜPLERİNİN ŞİRKETLEŞMESİ
Devamı...

Tarih : 10.02.2025 10:19:00
SPORUN ÇOCUKLARA FAYDALARI
Devamı...

Tarih : 1.02.2025 15:30:09
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU DÜZENLENMESİ ve GÜVENCE DENETİMİ
Devamı...

Tarih : 24.01.2025 18:30:27
AKILLI ÇAĞDA YARATICILIĞIN ROLÜ
Devamı...

Tarih : 17.01.2025 11:30:35
YAPAY ZEKANIN GELİR EŞİTSİZLİĞİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Devamı...


 
Anasayfa              |               İletişim            |              Giriş Sayfam Yap              |              Sık Kullanılanlara ekle              |              Gizlilik İlkeleri
 
  Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz. ahmetakin.com.tr Copyright 2011-2025 Tüm hakları saklıdır.

URA MEDYA